Derken her bireri hikayeleri ile yani iç acıtan bazı olaylarla Begonvilli Ev'e yerleşen diğerleri ile nüfus kalabalıklaştı. Hiç birinin evlat edinilmesi planlanmamıştı çünkü makul sayıdan sonrası hem onlar için hem de bizim için sıkıntı ve sorun demekti.
Ne var ki sokakta bırakılsalardı yaşama şansları olmayacaktı. Sonradan katılanlardan Biber'i tanıtmıştım bir önceki yazımda.
Nazmiş ve bebeklerin annesi Pofuduk'tan da söz etmiştim ama onları da biraz daha tanıyın istiyorum:
Nazmiş
Nazmiş geçen kış sitedeki kedilerin yüzde doksanını alıp götüren bir salgın hastalıktan ya da zehirlenme olayından kurtulan bir kaç kediden biri. Diğeri de bebeklerin anneleri Pofuduk. Bu ikisinin şansı hastalanır hastalanmaz sürüne sürüne bizim bahçeye gelmeleri oldu. Nazmiş'i sabah erken saatlerinde kapımızda yarı baygın bulduk. Bir kaç dakika sonra da aşağıda, bahçede Pofuduk'un kötü durumda olduğunu gördük. Yan evde oturan komşumla hiç zaman kaybetmeden bu ikisini kliniğe yetiştirdik. Serum takıldı, küvezde kaldılar ve antibiotik tedavisi yapıldı. Üç gün yoğun bakımdan sonra eve getirdik. Biz küçük bir erkek tekir olan Nazmiş'i, komşum da Pofuduk'u alıp iyileşene dek çatı katlarımızda baktık. Bu bakım süreci hiç de kolay olmadı. Çünkü her ikisi de uzun süre kendine gelemedi. Sonunda iyileştiler ama gelin görün ki, Pofuduk da bize geldi ve bizim verandada doğurdu. Üçü kız, biri erkek dört bebeği oldu.
Pofuduk Anne
Pofuduk'un kısırlık ameliyatını yaptırdım. Nazmiş o günlerde öksürdüğü için olamadı. Kış gelmeden onun da olması gerekiyor. Sırada yavrular da var. Şimdilik bahçede ve verandada bakıyoruz ama Nazmiş eve daha alışık olduğu için girip çıkıyor. İşte durum bu dostlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder