Günaydın sevgili dostlar! Mutlu pazarlar hepinize!
Günlerdir fizik tedavi için evden sabahın kör karanlığında ayrıldığımdan, sabah kahvaltılarına hasret kalmıştım. Ayak üzeri atıştırıp bitki çayı ile idare ediyordum. Zaten o saatlerde, bir şeyler yemek istemiyor insan..
Neyse, annem tedavi sürecinde benimle ilgilenmek için burada. Tahmin edeceğiniz gibi mutfakta, bahçede, çekmecede, dolapta bir anne eli değme durumları var:)) Bu pazar uyanınca balkona hazırlanmış kahvaltı beni bekliyordu.
Gazeteme kadar düşünmüş ve her bi şeyi hazır etmiş anneciğim.
Burada sonbaharın tüm güzellikleri boy göstermeğe başladı. Örneğin, ilkbahardaki coşku olmasa da, güller, japon gülleri ve begonviller hala açarak beni mutlu ediyorlar..
Kış meyvelerimiz de az sayıda olsa da hazırlıktalar. Bu sene limon ağaçlarımız çok az meyve verdiler. Zeytin ise hiç olmadı ama greyfurtlar keyifli.
Bahçenin tadını en çok Pofuduk ve yavruları çıkarıyor:) Emzirme döneminde iğne ipliğe dönen Pofuş kısırlık operasyonundan sonra yine eski güzelliğine kavuştu. Yavrular da kocaman oldular. Yiyip içip oynuyorlar.
Bugün bahçemizin kraliçesi olarak bu uçuk pembe açan sukulentleri seçtim. Aylarca gösterişsiz haliyle bir köşede duran iki saksı sukulentim birden narin çiçeklere büründü.
Bu günlük bizden bu kadar dostlar. Hepinize gönlünüzce güzel, huzurlu ve mutlu bir pazar diliyorum. Begonvilli Ev'den sevgiler, selamlar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder